En Sık Karşılaşılan Teknik SEO Hataları ve Çözümleri

Arama motoru optimizasyonu denince çoğu zaman akla içerik gelir. Oysa perde arkasında çalışan teknik yapılar, sıralamanın gizli kahramanıdır. Sayfanız ne kadar kaliteli içerik sunsa da, eğer teknik SEO hataları varsa Google sizi görmeyebilir — ya da daha kötüsü, yanlış anlayabilir.

İşte tam da bu noktada, sitenizin tarama, dizine eklenme ve erişilebilirlik altyapısını sağlam kurmanız gerekir. Sayfa hızından yapılandırılmış verilere, yönlendirmelerden noindex etiketlerine kadar birçok teknik detay, görünürlüğünüzü doğrudan etkiler.

Biz de İstanbul SEO ajansı Brandaft olarak, bu yazıda en sık karşılaşılan teknik SEO hatalarını tek tek ele alacağız.
Her bir hatanın neye yol açtığını, nasıl tespit edileceğini ve hangi yöntemlerle düzeltilebileceğini paylaşacağız.

Bu içerikte bulacaklarınız:

• Teknik SEO’nun tanımı ve kapsamı
  
• 11 temel teknik SEO hatası
  
• Server-side rendering eksikliği ve noindex sorunları
  
• Pratik çözüm önerileri ve araç kullanımı
  

Hazırsanız, arama motorlarının sizi gerçekten anlayabilmesi için ilk adımı atalım.

Teknik SEO Nedir?

Teknik SEO, bir web sitesinin arama motorları tarafından sorunsuz bir şekilde taranmasını, dizine eklenmesini ve doğru şekilde anlaşılmasını sağlayan altyapısal optimizasyon sürecidir. İçeriğiniz ne kadar kaliteli olursa olsun, Google sayfanızı teknik olarak erişemiyorsa ya da anlamakta zorlanıyorsa, sıralama almanız imkânsız hale gelir.

Sayfa hızı, mobil uyumluluk, HTTPS güvenliği, yönlendirmeler, canonical etiketler, yapılandırılmış veriler ve robots.txt gibi unsurlar teknik SEO’nun temel parçalarıdır. Tüm bu unsurlar, hem arama motoru botları hem de kullanıcılar için daha stabil, hızlı ve optimize bir deneyim sunmayı hedefler. Kısacası teknik SEO, içeriğinizin sırtını yasladığı görünmez ama vazgeçilmez iskelettir.

Sık Karşılaşılan Teknik SEO Hataları

Teknik SEO, dikkatle ele alınması gereken onlarca farklı bileşeni içinde barındırır. Ne yazık ki çoğu site, bu bileşenlerden bir ya da birkaçında ciddi hatalar barındırır — hem farkında olmadan hem de farkında olduğu hâlde göz ardı ettiği için. Oysa bu hatalar, sitenizin tüm SEO çabalarını gölgede bırakabilir.

İyi haber şu: Bu sorunların neredeyse tamamı tespit edilebilir ve düzeltilebilir. Aşağıda, en sık karşılaşılan teknik SEO hatalarını tek tek ele alacağız. Her bir başlıkta neyin sorun olduğunu, SEO’ya nasıl zarar verdiğini ve nasıl çözülebileceğini net şekilde açıklayacağız.

Karşınızda SEO performansını düşüren başlıca teknik hatalar:

• Kırık Linkler (404 Hataları)
  
• Yanlış Kullanılan Canonical Etiketleri
  
• Yavaş Yüklenen Sayfalar
  
• Mobil Uyumluluk Sorunları
  
• Hatalı Yönlendirmeler (301/302)
  
• Tarama Bütçesini Boşa Harcayan Sayfalar
  
• Yinelenen Meta Başlık ve Açıklamalar
  
• Yapılandırılmış Veri Eksiklikleri
  
• 5xx Sunucu Hataları
  
• Server-Side Rendering (SSR) Eksikliği
  
• “Noindex” Etiketlerinin Yanlış Kullanımı

Kırık Linkler (404 Hataları)

Kırık linkler, ziyaretçileri olmayan bir sayfaya yönlendiren bağlantılardır. Bu, genellikle silinmiş içeriklere verilen eski linklerden, yanlış yazılmış URL’lerden ya da taşınmış sayfalardan kaynaklanır. Hem kullanıcı deneyimini bozar hem de Google botlarının siteyi sağlıklı taramasını engeller.

SEO açısından bakıldığında, sık karşılaşılan 404 hataları Google’a şu sinyali verir: “Bu site iyi yönetilmiyor.” Ayrıca iç linkleme gücünüzü de boşa harcamış olursunuz çünkü bot bir linke tıklayıp boşlukla karşılaştığında sayfa otoritesinin akışı da kesilir.

Kırık linkler şu durumlarda ortaya çıkabilir:

• Geçici kampanya sayfalarının kaldırılması
  
• Slug değiştirilen içeriklerin eski linklerinin güncellenmemesi
  
• Dış sitelere verilen linklerin sonradan silinmesi veya taşınması
  

Çözüm:

• Screaming Frog, Ahrefs, SEMrush gibi araçlarla düzenli olarak kırık link taraması yapın.
  
• 404 sayfaları varsa, en yakın alakalı sayfaya 301 yönlendirme uygulayın.
  
• Gereksiz veya spam sayfalara giden linkleri tamamen kaldırın.
  
• Site içi linklemelerde her bağlantının düzgün çalıştığından emin olun.
  

Yanlış Kullanılan Canonical Etiketleri

Canonical etiketi, birden fazla sayfa benzer ya da aynı içeriği barındırdığında, arama motorlarına “Bu içeriğin asıl ve tercih edilen versiyonu budur” demek için kullanılır. Amaç; yinelenen içerik sorununu önlemek ve sıralama gücünü tek bir URL üzerinde toplamak.

Ancak bu etiket yanlış kullanıldığında, tam tersi bir etki yaratabilir.
Örneğin:

• Farklı ama benzer içeriklere sahip sayfaların tamamı tek bir sayfaya canonical gösterilirse, diğerlerinin dizine eklenmesi engellenir.
  
• İçerik ve URL birbiriyle uyumsuzsa, Google canonical etiketi yok sayabilir.
  
• Her sayfa kendini değil, başka bir sayfayı canonical olarak işaretliyorsa, site içi yapı tamamen karışır.
  

Bu hata genellikle şunlardan kaynaklanır:

• CMS’lerin otomatik canonical üretimi (özellikle filtreli e-ticaret sayfalarında)
  
• Kopyala-yapıştır şablon kullanımı
  
• Teknik SEO bilgisinin yetersiz olduğu durumlarda tüm sayfalara aynı canonical’ın verilmesi
  

Çözüm:

• Her sayfa için canonical etiketi içerikle birebir uyumlu olmalı.
  
• Gerçekten aynı amaca hizmet eden, aynı içeriğe sahip sayfalar varsa, yalnızca biri dizine alınmalı ve diğerleri onu canonical göstermeli.
  
• Screaming Frog gibi araçlarla canonical zincirlerini ve hatalı kullanımları denetleyin.
  
• Gereksiz canonical kullanımından kaçının; her sayfaya zorla canonical eklemek yerine gerçekten ihtiyaç duyulan yerlerde uygulayın.
  

Yavaş Yüklenen Sayfalar

Sayfa hızı, hem kullanıcı deneyimi hem de SEO açısından kritik bir faktördür. Google açıkça belirtmiştir: “Sayfa yüklenme süresi, bir sıralama sinyalidir.”
Kullanıcı tarafında ise işler daha da net: Sayfanız birkaç saniyeden uzun sürede yükleniyorsa, ziyaretçi çıkma oranı hızla artar. Özellikle mobil kullanıcılar bu konuda çok daha sabırsızdır.

Yavaş yükleme şu sorunlara neden olabilir:

• Googlebot’un tarama bütçesini boşa harcaması
  
• Kullanıcının sayfayı terk etmesi ve dolayısıyla oturum süresinin düşmesi
  
• Sayfaların geç dizine eklenmesi veya hiç görünmemesi
  
• Core Web Vitals metriklerinin zayıf çıkması
  

Yavaşlığa neden olan başlıca faktörler:

• Optimize edilmemiş büyük boyutlu görseller
  
• Gereksiz CSS ve JavaScript dosyaları
  
• Sunucu yanıt süresinin yüksek olması
  
• Render-blocking script’ler ve üçüncü parti eklentiler
  

Çözüm:

• Google PageSpeed Insights, GTmetrix veya Lighthouse gibi araçlarla hız testi yapın.
  
• Görselleri sıkıştırın ve uygun formatlara dönüştürün (örneğin WebP).
  
• Lazy loading (tembel yükleme) ile ilk açılışta sadece görünen alanı yükleyin.
  
• CSS ve JS dosyalarını küçültün, birleştirin veya asenkron yükleyin.
  
• Gerekirse CDN (içerik dağıtım ağı) ve performans odaklı hosting çözümlerine geçin.

Mobil Uyumluluk Sorunları

Google artık sıralamaları belirlerken öncelikli olarak mobil sürümünüzü baz alıyor. Bu da demek oluyor ki, masaüstü sürümünüz ne kadar iyi olursa olsun, mobilde sorun varsa arama sonuçlarında geride kalırsınız. Üstelik kullanıcıların büyük bir kısmı da web sitelerine mobil cihazlardan erişiyor.

Mobil uyumsuzluk şunlara sebep olabilir:

• Butonların tıklanamayacak kadar küçük olması
  
• Metinlerin ekrana sığmaması veya okunaksız olması
  
• Responsive tasarım eksiklikleri
  
• Yavaş mobil yükleme süreleri
  
• Flash içerik veya mobilde çalışmayan öğeler
  

Bu tür sorunlar yalnızca SEO değil, dönüşüm oranlarını da etkiler.
Mobil kullanıcı sayısı her geçen gün artarken, mobil uyumsuz bir site hem trafik hem de güven kaybı yaşar.

Çözüm:

• Google’ın Mobil Uyumluluk Testi aracını kullanarak sayfanızı kontrol edin.
  
• Tasarımınızın tüm cihazlarda sorunsuz çalıştığından emin olun (responsive design).
  
• Dokunmatik alanların yeterli büyüklükte olduğundan ve metinlerin ekranda taşmadan okunabilir olduğundan emin olun.
  
• Mobil hız optimizasyonlarını da ayrı bir başlık olarak değerlendirin (görseller, CSS, cache ayarları).
  
• Pop-up veya geç yüklenen öğelerle kullanıcıyı rahatsız etmeyin.
  

Hatalı Yönlendirmeler (301 / 302)

Yönlendirmeler, kullanıcıyı veya arama motorunu bir sayfadan başka bir sayfaya aktarmak için kullanılır. Ancak bu işlem yanlış yapıldığında, SEO değerinin boşa gitmesine, sıralama kaybına ve tarama karmaşasına neden olabilir.

İki temel yönlendirme türü vardır:

• 301 Yönlendirme (Kalıcı): Sayfa kalıcı olarak taşındığında kullanılır.
  
• 302 Yönlendirme (Geçici): Sayfa kısa süreliğine başka bir URL’ye yönlendirildiğinde tercih edilir.
  

Yanlış yönlendirme şu sorunlara neden olur:

• 301 yerine 302 kullanılırsa, link değeri yeni sayfaya aktarılmaz.
  
• Zincir yönlendirmeler (A → B → C gibi) tarama bütçesini tüketir ve sayfa otoritesini azaltır.
  
• Bozuk yönlendirmeler 404 sayfalarına çıkarak kullanıcı deneyimini bozar.
  
• HTTPS’ye geçerken eski HTTP sayfalarının doğru yönlendirilmemesi içerik kopyası algısına yol açabilir.
  

Çözüm:

• 301 yönlendirmeleri yalnızca gerçekten kalıcı taşınan sayfalar için kullanın.
  
• Tüm yönlendirmeleri tek adımda hedefe ulaştıracak şekilde yapılandırın (zincir yapmayın).
  
• HTTPS geçişlerinde, canonical ve internal linklerin de güncel olduğundan emin olun.
  
• Ahrefs, Screaming Frog veya GSC ile sitenizdeki tüm yönlendirmeleri tarayın.
  
• Sitewide düzeyde 302 yönlendirme kullanmaktan kaçının; Google bu tür durumları ciddiye almaz.

Tarama Bütçesini Boşa Harcayan Sayfalar

Google’ın her site için ayırdığı sınırlı bir tarama kapasitesi vardır ve bu kapasiteye tarama bütçesi (crawl budget) denir. Eğer bu bütçe, değersiz ya da önemsiz sayfalarla tüketilirse, önemli içerikler gözden kaçabilir veya geç taranabilir.

Tarama bütçesinin boşa harcandığı yaygın senaryolar:

• Etiket, kategori ve arşiv sayfalarının kontrolsüz şekilde çoğalması
  
• Filtreleme veya sıralama gibi parametreli URL’lerin dizine açılması
  
• Çok sayıda benzer içerik, boş sayfa ya da yinelenen URL varyasyonları
  
• Geçici sayfalar, demo içerikler veya kullanıcıya kapalı alanların açık kalması
  

Bu durum, SEO açısından şu sorunlara neden olur:

• Önemli sayfaların geç dizine alınması
  
• Botların gereksiz sayfalarda zaman kaybetmesi
  
• Sitenin genel kalite algısının düşmesi
  

Çözüm:

• Önemsiz sayfalar için noindex, follow etiketi kullanın.
  
• Robots.txt ile taranmasını istemediğiniz dizinleri engelleyin.
  
• Parametreli URL’leri Search Console’da “parametre ayarları” kısmından yönetin.
  
• Site haritanızda yalnızca dizine girmesini istediğiniz URL’lere yer verin.
  
• SEO eklentileriyle otomatik olarak oluşturulan etiket ve arşiv sayfalarının index durumunu kontrol edin.

Yinelenen Meta Başlık ve Açıklamalar

Meta başlık (title tag) ve açıklama (meta description), bir sayfanın arama sonuçlarındaki vitrini gibidir. Ancak birçok web sitesinde bu etiketler ya boş bırakılır ya da farklı sayfalarda birebir aynı şekilde tekrar eder. Bu da Google’ın hangi sayfayı hangi sorguya göre sıralayacağını anlamasını zorlaştırır.

Yinelenen meta veriler şu sorunlara neden olur:

• Sayfalar arasında içerik farklılaşması olmadığı algısı yaratır
  
• Kullanıcıların arama sonuçlarında hangi sayfaya tıklayacağını netleştiremez
  
• CTR (tıklama oranı) düşer, bu da sıralamaları olumsuz etkiler
  
• Arama motorları, kendi belirledikleri başlıkları ve açıklamaları kullanarak kontrolü sizden alır
  

Bu problem genellikle şu durumlardan kaynaklanır:

• Otomatik içerik oluşturma sistemleri
  
• Aynı şablonun farklı sayfalarda tekrar kullanılması
  
• Blog, ürün veya kategori sayfalarında özen gösterilmemesi
  

Çözüm:

• Her sayfanın başlığı ve açıklaması benzersiz olmalı, sayfanın içeriğini net şekilde yansıtmalı.
  
• Title tag içinde hedef anahtar kelime yer almalı ama spam gibi görünmemeli.
  
• Meta açıklamaları 140-160 karakter arası olmalı, harekete geçirici ve özgün cümleler içermeli.
  
• Screaming Frog veya Ahrefs ile yinelenen başlık ve açıklamaları tespit edip güncelleyin.
  
• Dinamik içeriklerde şablonlara değişkenler (örneğin ürün adı, kategori adı) ekleyerek farklılaştırma sağlayın.

Yapılandırılmış Veri Eksiklikleri

Yapılandırılmış veri (structured data), arama motorlarına sayfanızdaki bilgileri daha net bir biçimde anlamaları için verilen ekstra kod parçacıklarıdır. Schema.org formatında işlenir ve zengin sonuçlar (rich snippets) elde etmenizi sağlar — örneğin yıldız puanları, etkinlik tarihi, fiyat bilgisi veya SSS kutuları.

Bu veriler eksik ya da hatalıysa:

• Sayfanız SERP’te daha az dikkat çeker
  
• Tıklanma oranlarınız düşer (CTR kaybı)
  
• Google, içeriğin ne hakkında olduğunu doğru şekilde sınıflandıramaz
  
• Siteniz güvenilirlik ve uzmanlık sinyalleri vermekte yetersiz kalır (özellikle EEAT açısından önemli)
  

Yapılandırılmış veri eksikliği genellikle şuralarda görülür:

• Blog içeriklerinde “Article”, “FAQ” ya da “HowTo” schema kullanılmaması
  
• Hizmet sayfalarında “LocalBusiness” veya “Service” şemalarının eksikliği
  
• Ürün sayfalarında “Product” veya “Review” schema’sının yer almaması
  
• Kodlama hataları nedeniyle Google’ın şemayı işleyememesi
  

Çözüm:

• Google’ın Yapılandırılmış Veri Test Aracı veya Rich Results Test aracı ile sayfalarınızı analiz edin.
  
• Web sitenizin içeriğine uygun schema türlerini belirleyin ve manuel ya da SEO eklentileri ile entegre edin (Yoast, Rank Math, Schema Pro vb.)
  
• Schema markup’ları gereksiz yere spam yapmadan, kullanıcıya gerçek değer sunan alanlarda uygulayın.
  
• Sitenin JSON-LD formatını tercih etmesi tavsiye edilir (Google tarafından önerilen yöntem budur).

5xx Sunucu Hataları

5xx hataları, sunucu kaynaklı problemleri ifade eder ve genellikle sitenizin Google botları veya kullanıcılar tarafından geçici ya da kalıcı olarak erişilemez olduğu anlamına gelir. Bu hatalar arama motorlarına, “Bu site istikrarsız” mesajı verir ve ciddi sıralama kayıplarına yol açabilir.

En yaygın 5xx hataları:

• 500 – Internal Server Error: Sunucuda genel bir hata oluşmuştur.
  
• 502 – Bad Gateway: Sunucular arası iletişim kopuktur.
  
• 503 – Service Unavailable: Sunucu geçici olarak devre dışıdır.
  
• 504 – Gateway Timeout: Sunucu yanıt verememiştir.
  

SEO açısından zararları:

• Google sayfayı tarayamazsa, içerik güncellemeleri geç algılanır
  
• Sık tekrarlanan hatalar, sayfanın indeks dışı bırakılmasına neden olabilir
  
• Tarama bütçesi boş yere tüketilir
  
• Kullanıcılar karşısında marka imajınız zedelenir
  

Çözüm:

• Google Search Console’daki “Kapsam” raporunu düzenli kontrol edin; burada 5xx hataları ayrı bir kategori olarak raporlanır.
  
• Sunucu günlüklerini (server logs) analiz ederek hataların ne zaman ve neden çıktığını belirleyin.
  
• Hosting sağlayıcınızla iletişime geçin ve sunucu kaynaklarınızı (CPU, RAM, trafik sınırları) optimize edin.
  
• Trafik yoğunluğuna hazırlıklı olmak için CDN ve cache kullanın.
  
• Yoğun trafik alan sayfalarda zamanlama hatalarını önlemek adına, arka plan işlemlerini azaltın veya sıraya alın.

Server-Side Rendering (SSR) Eksikliği

Modern web siteleri sıklıkla JavaScript tabanlı framework’lerle (React, Vue, Angular gibi) oluşturuluyor. Bu da içeriklerin tarayıcıda, yani client-side rendering (CSR) yöntemiyle yüklenmesine neden oluyor. Ancak bu yöntem, özellikle SEO açısından riskli olabilir. Çünkü Google botları her ne kadar JavaScript’i anlamada ilerleme kaydetmiş olsa da, CSR ile yüklenen içerikler zaman zaman geç işlenebilir, eksik taranabilir ya da hiç dizine alınmayabilir.

SSR eksikliği şu sorunlara neden olur:

• Sayfa içeriği ilk yüklemede boş görünür, Google sayfayı “anlamsız” olarak algılayabilir
  
• Botlar, JavaScript’i düzgün render edemediğinde içerik görünmez olur
  
• Özellikle SPA (single-page application) yapısında, sayfa URL’si olsa bile içeriği oluşmayabilir
  
• Sosyal medya paylaşımında da linke tıklandığında başlık ve açıklamalar görünmeyebilir
  

Çözüm:

• SSR destekleyen framework’ler (örneğin Next.js, Nuxt.js) kullanarak içeriklerin önceden sunucuda işlenmesini sağlayın.
  
• Kritik sayfaları statik olarak oluşturmak için Static Site Generation (SSG) gibi alternatifleri de değerlendirin.
  
• Google’ın “URL Denetleme Aracı” ile sayfanın “görüntülenen” ve “kaynak kodundaki” içeriğini karşılaştırın.
  
• CSR kullanılıyorsa, pre-rendering veya hydration teknikleriyle botların görebileceği minimum içerik sağlanmalı.
  
• Render-blocking JS dosyalarını azaltın, içerik yükleme önceliklerini düzenleyin.

“Noindex” Etiketlerinin Yanlış Kullanımı

“Noindex” etiketi, arama motorlarına ilgili sayfanın dizine eklenmemesi gerektiğini bildirir. Doğru kullanıldığında; düşük kaliteli, yinelenen veya geçici içeriklerin arama sonuçlarında görünmesini engelleyerek SEO’ya katkı sağlar. Ancak bu etiket yanlış yerde veya kontrolsüz şekilde kullanıldığında, ciddi görünürlük kayıplarına yol açabilir.

Yanlış “noindex” kullanımı şu sorunlara neden olur:

• Önemli sayfaların (kategori, hizmet, ürün, blog) dizine eklenmesi engellenir
  
• Organik trafik potansiyeli olan içerikler görünmez olur
  
• Google, site yapısını anlayamaz ve site haritası bozulur
  
• Staging ortamından canlıya geçerken unutulan noindex, tüm siteyi sıfırlar
  

Bu hatalar genellikle şuradan kaynaklanır:

• CMS eklentilerinde “noindex” seçeneğinin farkında olmadan işaretlenmesi
  
• Sayfa şablonlarında unutulmuş meta tag’lar
  
• HTTP yanıt başlıklarında sunucu düzeyinde eklenmiş kurallar
  
• SEO eklentilerinin toplu ayarlarının gözden kaçması
  

Çözüm:

• Google Search Console’un “Kapsam” raporunda “noindex nedeniyle hariç tutulan” sayfaları analiz edin.
  
• Screaming Frog gibi tarama araçlarıyla meta robots etiketlerini kontrol edin.
  
• WordPress gibi sistemlerde Yoast, Rank Math gibi eklentilerde sayfa bazlı index ayarlarını düzenli gözden geçirin.
  
• Yayınlanan tüm sayfaların index durumu kontrol edilmeli, özellikle yüksek trafik potansiyeline sahip sayfalarda noindex olmamalı.
  
• Tüm dizine açık sayfaların index, follow meta değerine sahip olduğundan emin olun.
  

Teknik SEO Hatalarını Görmezden Gelmeyin

Teknik SEO, genellikle gözle görülmeyen ama sonuçları doğrudan sıralamaya ve trafik performansına yansıyan kritik bir alandır. Sayfa hızından yönlendirme yapılarına, indeksleme sorunlarından tarama bütçesine kadar birçok detay; Google’ın sitenizi nasıl algıladığını ve sıralamada nereye yerleştirdiğini belirler.

Bu yazıda ele aldığımız hatalar, web sitelerinde en sık karşılaşılan ve en fazla kayba yol açan sorunlardır. İyi haber şu ki, bu hataların büyük çoğunluğu doğru araçlarla tespit edilip etkili bir stratejiyle düzeltilebilir.

Eğer siz de teknik SEO tarafında nerede durduğunuzu analiz etmek, görünmeyen problemleri ortaya çıkarmak ve arama motorlarında daha sağlam bir yapı kurmak istiyorsanız, Brandaft SEO Ajansı olarak size destek olmaya hazırız.

Unutmayın, teknik altyapısı sağlam olmayan bir site, en iyi içerikle bile yükselemez.